2023’te Büyük Veri ve Dijital Dönüşüm

İşletmeler 2023’te verilerini çok daha akılcı şekilde kullanmalılar. Hangi iş modelinden ve ölçekten olursa olsun her işletme, operasyonlarından elde ettiği verilerini uygun şekilde yürütmeyi ve düzenlenmeyi öğrenerek, verileri değerlendirme ve işletme kararları almada kullanmayı adeta bir kas becerisini geliştirir gibi kavramak zorunda. Gartner raporlarına göre, IT, yani bilgi teknolojileri alanında dünya çapındaki harcamaların bu yıl, önceki yıla göre %5,1 oranında artması ve toplam 4,6 trilyon doları bulacağı tahmin ediliyor. Bu yıl, işletmeler tarafında, dijital dönüşümün tek eylemli bir stratejiden ziyade, adaptasyon sürecinin devamlılığının kabulü ile birlikte, daimi bir değişime uyum sağlama olduğunun ortaya çıktığı bir yıl olacak.

Günümüzde hem B2B ya da B2C gibi çeşitli iş modelleriyle çalışan şirketlere hem de müşterilerine ve nihai adımda tüketiciye çok sayıda avantaj sağlayan dijital dönüşüm, tüketici verilerini elde etmek ve yorumlayarak kullanmak üzere değerlendirilir. Bu nedenle, işletmelerin iş gücüne stratejik anlamda yön verebilmek için verilerin gücünden faydalanmak dijital dönüşümle sağlanabilir. İnsani hataların ortadan kalktığı otomasyonun, hızın ve verileri tek dilde standart ifade edebilme gücünün öne çıktığı dijital dönüşüm, 2023 yılında akıllı işletmelerin ön plana çıkması sağlayan alt yapıları zorunlu kılmakta. Bunu tüm süreçlerine yansıtmak üzere dijital yatırımlarını planlayan işletmeler; etkili iş yönetimi, etkili satış ve pazarlama, verimli ve uzun vadeli tedarik zinciri kabiliyeti, müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını aktif ve etkili karşılama gibi manevralarla bu yıl ön plana çıkacak.

İş hayatında her şeyin sanal ve dijital olduğu bir dönem kapımızda… İşletmeler, dönüşümü ateşleyen dijital teknolojileri operasyon süreçlerine entegre etmeye devam ediyor. Bu teknolojilerin atmosferi, sanıldığı kadar homojen değil; aradaki ayrımlar ve sınırlar çok daha transparan hatta geçişken bir hale gelmesi an meselesi. Sınırların bulanıklaşıp ortadan kalktığı teknolojilerle donatılmış bir iş dünyasında, yapay zekâ, nesnelerin interneti, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, üç boyutlu yazıcılar, bulut teknolojisi ve blok zinciri gibi teknolojilere, bu yıl yatırımların artacağı ve daha çok ilgi gösterileceği tahmin ediliyor. Gartner’ın 2022’nin son çeyreğindeki araştırmasına göre, yazılım harcamalarının %11,3 oranında IT hizmetleri için harcamaların ise %7,9 oranında artacağı ifade ediliyor. Aynı araştırmada, veri merkezi sistemlerinin %3,4 oranında artacağı ve iletişim hizmetlerinin %2,4 büyüyeceği belitiliyor. İşletmelerin dijital alt yapılarında, dijital dönüşüm desteğine ayırdıkları bütçeyi daha öncelikli görmeleri bu anlamda önem kazanıyor. İşletmeler bu yatırımları, yalnızca iş operasyonlarını geliştirmede değil, müşteri ilişkilerini ve uzun vadeli iş hedeflerini gerçekleştirmede de bir alt yapı olarak kullanacak. Şirketlerin gelir akışlarını gözden geçirmek, yeni ürünlerle ve hizmetlerle ilgili karar vermek, mevcut ürünlerin ve hizmetlerin yönetimini sağlamak için teknolojiyi bir alt yapı olarak kullanmaları bekleniyor. Başka bir deyişle, yalnızca operasyonel anlamda değil, karar alma anlamında da dijital dönüşüm işletmeler için değerli bir kas kuvveti haline gelecek.

2023 yılı, yapay zekânın açıkça ön planda olduğu ve baskın bir güce dönüştüğü bir yıl olacak. 2023’te, Yapay zekânın; büyük miktarda verinin etkileyici şekilde analiz edilip, işlenmesi, yorumlanması ve makine öğrenimi becerileriyle, iş dünyasında zorunlu ve değerli bir güç haline dönüşmesi bekleniyor.

Yapay zekâ, her büyüklükteki kuruluş için hızla değerli bir araç haline geliyor. 2023 yılında; yeni fırsatlardan yararlanmak üzere, görevleri ve süreçleri otomatikleştirmede, operasyonel maliyetleri azaltmada, iş süreçlerinin ve iş gücünün verimliliğini artırmada, yönetimsel karar süreçlerine yön vermede iş dünyasında yapay zekânın rolü gelişecek. Bu nedenle yıldan yıla yapay zekâ yatırımlarının ve yapay zekânın operasyonlara dâhil edilme yollarının artması; girişimcilikte ve işletmecilikte rolünün derinleşmesi bekleniyor. Buna bağlı olarak iş dünyasında Nesnelerin İnterneti (IoT) aktivitelerinin de daha yaygınlaşması bekleniyor.

Nesnelerin İnterneti, 2023’te de çok konuşulacak. IoT teknolojisi için küresel küresel çapta  harcamaların 2023 yılı için, 1,1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Fiziksel cihazlar, araçlar, ev aletleri  ve elektronik ürünleri birbiriyle etkileşim halinde kullanıyoruz. Bu ürünleri, sensörler ve bağlantı  protokolleriyle yönetilebilir ve denetlenebilir kılan IoT teknolojisi, anlık veri alışverişi için 5G gibi  bağlantılara ihtiyaç duyuyor. Bu yıl 5G teknolojisinin de yükselişiyle, henüz ilk aşamalarında olmasına  rağmen hızla gelişen IoT, ekonomilere ve toplumlara önemli etkiler yaratacak. İşletmelerin, iş gücünü  önemli ölçüde etkileyerek; girişimciler için, ticaret sahnesindeki her ölçekten şirket için ve tüketiciler  için ayrı ayrı kolaylıklar ve fırsatlar sunacak bu teknoloji için yatırımların artması bekleniyor.

2023’te büyük veri; tüm sektörlerde olduğu gibi; sağlık, finans ve imalat sektörlerinde, tedarik zinciriyle  ilgili operasyonlarda ve her ölçekten işletmenin hedef kitlesinde yer alan aktörlerle ilişkili konuların ve  karmaşık sorunların çözülmesine, karar vermeyi iyileştirmeye ve gelecekteki eğilimleri tahmin etmeye  yardımcı olacak. Diğer yandan tüm bu teknolojilerden elde edilen büyük verinin, bulut bilişimin  şirketlerin çalışma şeklini ve operasyonel süreçleri ve tüketici tarafında birçok şeyi önümüzdeki birkaç  yıl içinde büyük ölçüde değiştirmesi bekleniyor. Bulut bilgi işlem sayesinde, kuruluşlar dünyanın her  kıtasından sunuculardaki verileri depolamasına erişebiliyor. Bu büyük avantajın gelişimi sayesinde,  küresel ticaretin bu yıl önceki yıllara göre daha avantajlı ve hızlı şekilde uygulanabilmesi mümkün  olacak. Bulut tabanlı hizmetler giderek yaygınlaşacak ve bu alana yaptıkları yatırımlarla işletmeler  operasyonlarını güçlendirmek için imkân bulacak. Dolayısıyla bulut teknolojilerine ilişkin beklenen artış  sayesinde, rekabet artacak ve bulut hizmetleri daha erişilebilir fiyatlarla daha kaliteli şekilde sunulacak.  İşletmelerin günden güne çok daha karmaşık hale gelen büyük veriyi depolamak ve işlemek için, işlevsel  makine öğrenimi, yapay zeka ve IoT teknolojilerine ve bu alanlarda ortaya çıkacak gelişmelere  önümüzdeki yıllarda kayıtsız kalmaması ve bütçelerini önemli ölçüde bu alanlara ayırmaları gerekiyor.