Günümüzün dijital teknoloji merkezli iş ortamında, kuruluşlar başarılı bir dijital dönüşüm stratejisi oluşturmak, yürütmek ve bu stratejiye ulaşmak için sürekli olarak baskı altında varlıklarını sürdürüyorlar. Yeni gereksinimler modern çözümlere ihtiyaç duyar. Dijital strateji, doğru şekilde yapıldığında şaşırtıcı sonuçlara yol açabilirken, yanlış bir şekilde yapıldığında maliyetli ve iş için acı verici olabiliyor.

Dijital teknolojiler ve müşteri talepleri her geçen gün gelişiyor ve değişiyor. Bu gelişim kendi kurallarını dominant bir tavırla sanki dün de aynı kurallar geçerliymiş gibi hiç de şaşırmamıza fırsat vermeden hayatamıza katıyor. İşletmeler bulundukları pazarda dijital dönüşümün güncel kalmanın ayrılmaz bir parçası olduğunu unutmamalı. Bu dönüşüm sırasında günlük operasyonlarını nasıl geliştireceklerini tam olarak analiz edemeyen kuruluşlar, modern teknolojileri uygulamaya koyarken başarısızlıkla yüzleşmek zorunda kalır.

Henüz tam donmamış buz zemine ayak bastığınızda neler olabileceğini tahmin edebiliyorsanız, dijital dönüşüm sürecinde de neler olabileceğini kestirmek çok güç olmasa gerek. Yapılan hataları 7 ana başlık altında inceleyelim. Bellimi olur, belki dijital dönüşüm planlarınızda optimizasyon yapmanıza olanak sağlamış oluruz. Bakalım o başkaları neler yapmışlar:

Ne yazıkki yanlış okumadınız. Dijital dönüşümün bir zorunluluk olduğu herkesin malumu. Fakat bu dönüşüm, ona ihtiyacı olan zemin hazırlanmadan yapılmaya çalışıldığında ne yazıkki kaosa neden oluyor. Çoğu firmanın işlediği bu büyük bir hatanın çözümü basit: Planlayın, hazırlanın, hedeflerinizi belirleyin, bir yol haritası oluşturun ve ardından dijital dönüşüm yolculuğuna çıkın .

Dijital dönüşüme girmeden önce, kuruluşun değişime hazır olduğundan emin olunması gerekir. Değişime hazır olmak, yeni süreçleri ve araçları devreye alabilmenin ötesine geçer. Şirketler yeni bir operasyonel model benimsemeye ve dijital dönüşüm stratejisi uygulamasının şirket kültürünü değiştirmediğinden emin olması kritik eşiklerden biridir. Herhangi bir başarılı değişimin temeli, etkili kişiselleştirilmiş iletişim ve doğru yapısal pozisyonları hazırlamak olmalıdır. Şirketlerin birinci önceliği, yoluna çıkan her türlü fırsat ve zorluğa proaktif yaklaşım gösterebilmek, çevik ve ölçeklenebilir sistem kurmak olmalıdır.

Müşteri odaklı yaklaşım, dijital dönüşüm yolculuğunda liderlerin listesinde en üst noktalarda yer almalı. Teknoloji, müşterilere gelişmiş bir dijital deneyim sunmalı ve adaptasyon süresini minimize etmelidir. Günümüzde tüketiciler esneklik ve kişiselleştirilmiş ‘müşteri odaklı’ hizmet talep ediyor.

Yapılan bir araştırmada (Mckinsey), Müşteri Deneyimine odaklı dijital dönüşüm, müşteri memnuniyetinde %20-30 artış ve %20-50 ekonomik kazanç sağlayabilmekte.

Ana amaç, müşterilerin satın alım deneyimlerini öncesi ve sonrası ile en ideal hale getirmek olmalı. Genel kuralları tanımlanmış olsa da, her işletmenin müşteri davranışı farklılık göstereceğinden, veri ve analizler ışığında benzersiz bir süreç oluşturulması rekabet sürecinde anataj sağlar. Herhangi bir dijital iş dönüşümü için teknoloji, o işin merkezinde yer alır. Buradaki ufak ayrıntı, uygulanan teknolojinin kullanımı zor olsa da, müşterileriniz o teknolojinin kendine görülen kısmında yer alacak. Sorunsuz deneyim mutlu müşteriyi, mutlu müşteri de size başarıyı getirecek. Artık başarıyı hangi şekilde tanımladığınız tamamen sizinle alakalı.

Dijital dönüşümün başarısızlığının nedenlerinden biri, organizasyon içindeki beceri yönetimi eksikliğidir. Ayrıca, entegre bir çözüm için doğru platformu ve kullanılacak teknolojiyi seçememe, dijital dönüşüm yolculukları sırasında kuruluşlar arasında büyük bir sorun olmaya devam ediyor.

Liderlik grubu, başarılı bir dijital dönüşüm gerçekleştirmek için gereken yetenekleri yönetmek ve uyarlamak için en iyi teknolojiye dair bir fikir edinmek için CIO’ları ile bağlantı kurmalıdır. Kurum içi yetenek yönetimi, işlerinin doğası gereği bazı işletmeler için telaşlı bir iş olabilir. Bu durumda, dijital dönüşümleri başarıyla uygulayan danışmanlık firmaları her zaman tercih edilebilir.

Liderler, organizasyonlarının doğasını ve yapısını göz önüne alarak Siloed veya Not-Siloed olmayan yaklaşım arasında karar vermelidir. Detaylandırmadan önce Silo yaklaşımını tanımlamak gerekirse; bir organizasyon içerisindeki departmanlar arasındaki iletişim derecesinin ayarlanması olarak tanımlamak yanlış olmaz.

Silo yaklaşımı, kuruluş içindeki ürün ve hizmetlerde dijital dönüşümü yönlendirerek verimliliğin optimizasyonu sağlamaktadır. Bu şekilde liderler, birinin başarısızlığının diğerini etkilememesini sağlayabilir. Silo yaklaşımı, şirketinizin dijital dönüşüme ihtiyaç duyan yalnızca birkaç parçasını veya ürününü belirlediğinizde de uygulanabilir.

Dijital dönüşüm, küçük parçaların bir araya gelmesi ve bu etkileşimlerden bir büyük bütünün oluşması olarak görüldüğünde, o küçük parçaların kendi rolünü bilmesi büyük önem taşır. Fırsat veya risk öngörülerinin ortak bir çabaya çarpan etkisi yapacağı, liderler tarafından şirket kültürüne aşılanmalı ve herkesin bulunduğu pozisyonun değerini özümsemesini sağlanmalıdır.

Dijital dönüşüm süreci uygulaması, sürekli dönüşümün bir parçasıdır. Sürekli yenilikçi ve çevik bir kültür, dijital dönüşüm sürecini başlattıktan sonra en öncelikli ikinci süreç olmalıdır. Çevik kültür sürekli olarak artan iş zihniyetinin evrim döngüsünü destekler.

Gelecekte ortaya çıkabilecek riski belirleyin. Sürekli gelişen çevik yaklaşım, kurumun dijital dönüşüm süreci nedeniyle işletmelerin başına gelebilecek tehditlerden korunmasına yardımcı olacaktır. Ölçeklenebilirlik ve geleceğe dönük evrim, gelecekte önünüze çıkabilecek çeşitli sorunları ele alma kapısını açan anahtardır.

Dijital dönüşümün her bir varlığı, çeşitli risk seviyelerine ve getiri faktörlerine sahip olacak. Bu nedenle her biri Yinelemeli Yürütme yoluyla ele alınacaktır. Yinelemeli Yürütme, yazılım geliştirme döngüsünün ötesinde varlığını sürdürür. Yinelemeli Yürütme, tüm dijital dönüşüm sürecinin başarısız olma riskini azaltmaya yardımcı olmak için birbirini tamamlarken hız ve ivme sağlar. Dolayısıyla, dijital start-up’lar zaten işin içindeyken, işletmelerin Yinelemeli uygulamaya adapte olma zamanı gelmiştir.

Yenilik hızı, dijital dönüşüm süreçlerine uyarlanabilen yenilikçi süreçlerin hızının belirlenmesinde önemli bir ölçüttür. Her biri yüksek hızda ve düşük maliyetle yürütülen büyük bir fikir hunisini değerlendirmek en iyi yaklaşım olabilir.

Yeni başlayanlar, büyük projeler ve fikirler üzerinde çalışırken düşük maliyetli ve yüksek hızlı yinelemelerde mükemmeldir. Çeviklik, start-up’ların motivasyonudur. Bu işletmelerin temel amacı, fikirleri hızlı ve yinelemeli olarak işlemek için büyük, orta ve küçük işletmeler için eşit derecede iyi çalışan bir model oluşturmak olmalıdır.