Geleceğe Dönüş (Back to Future) filminde, zamanda yolculuğu sağlayan efsane aracı hatırlayın. Filmin  kalbiydi adeta… Filmdeki o araç gibi, B2B dijital alt yapısı da, işletmelerin kalbinin hangi zamanda  atacağını belirler. B2B’de dijital dönüşümü sağlanan işletmelerde, yüzünü geleceğe dönen bir ticari alt  yapıyla bir adım öne geçmek mümkün olur. 

Birden çok iş segmenti için geçerli olan esnek ve başarılı bir dijital dönüşümü hazırlayabilmek, işletmeye  özel hazırlanan analizler, uzun vadeli planlama, sistemleştirme ve sürekli destek içeren dijital dönüşüm uzmanlığı desteğini gerektirir. Bu, yönetilmeyi ve danışmanlık hizmeti olarak sürekli desteklenmeyi  zorunlu kılan, başlı başına özel bir uzmanlık alanıdır. İşletmenizin kalbi, çağın ticari dijital dönüşüm  gerekliliklerini karşılayacak güçte mi, gelecek dijital deneyimlerinize dayanabilecek mi?

Küresel kovid salgınına kadar, B2B pazarlama, satış ve müşteri ilişkileri tarafında yüz yüze iletişimin  nimetlerinden oldukça nemalanılan dönemdi. Ancak salgının keskin bir milat oluşturmasıyla birlikte,  düzenli müşteri görüşmelerinin sekteye uğraması, dijitalleşmenin tırmanması gibi sonuçlar işletmeler  arası yapı taşlarını da yerinden oynattı.  

Salgın döneminde, eksikliği hissedilen yazılımlar, ara yüzler, özel etkileşimli portallar ve işletme  özelinde oluşturulan entegrasyon çözümleri gibi danışmanlıklar imdada yetişirken; erişim, tedarik ve  hızlı dönüş için çevrimiçi sistemlerde alışveriş ve etkileşim hız kazandı. Hammadde veya ürün gibi temel  malzemeler açısından eksiklik çeken işletmelerde, tedarikçiler ve benzeri paydaşlarıyla ticari iletişim  yordamlarını zorunlu olarak yenileme ihtiyacı duyuldu. Dijital dönüşüme erken göz kırpan ve aksiyon  alan işletmeler, zorlu süreçlere daha kolay uyum sağlayarak avantaj elde etti. Bu işletmeler bir nevi,  dünyayı sarsan bir küresel kriz döneminde, stratejik B2B dönüşümüyle rakiplerinden sıyrılarak öne  çıkmak için kriz sürecini gelişim fırsatına çevirdi.

Bu yıl dünya, ekonomik parametrelerin sarsılmasıyla çalkalanırken, MuleSoft’un araştırma verilerine göre, önümüzdeki yıl B2B iş dünyası veri patlamasıyla şekillenecek ve bu da hiper otomasyonlarla iş deneyimini hızlandıracak. Otomasyonda önceden hazırlanan komut dosyaları sayesinde süreçler otomatikleştiği için daha verimli hale gelen iş süreçlerinde zaman tasarrufu sağlanır ve bu verimliliğin yanı sıra, otomasyonda robotların makine öğrenmesi ile işleyişi daha esnek şekilde yürütmesi mümkün olur. B2B’de bu esnekliklerin artması ve 2022’de beklenen veri patlamasını yönetmede hiper  otomasyonun yükseleceği anlamına gelir.  

Hiper otomasyonla, dijital ticaret ekosistemlerindeki karmaşık iş süreçleri olan, entegrasyonla birleştirilebilir hibrit deneyimlerin yönetimindeki dijital değer artacak. Bu tablo bir başka deyişle, işletmeler için gelişecek ihtiyaçlar ve bu ihtiyaçların yönetilmesi için gerçekleştirilen dijital dönüşümün  en temel gereklilik olarak görüleceğine işaret ediyor. Bunun doğal bir sonucu olarak, iş teknolojilerinde uzmanlığın ve siber güvenlik gibi konuların daha da parlayacağı bir yıl olan 2022’de, dijital dönüşümün hızı iyiden iyiye artacak.