Organizasyonlar, tedarik zinciri boyunca operasyonlarını daha etkili şekilde yönetebilmeyi hedefler. Hedef kitle beklentilerinin değişkenliğinden veya tedarik zincirinin işleyişinden kaynaklı çeşitli potansiyel risklerle ve aksaklıklarla dolu karmaşık günümüz ticari ortamında, verimli bir tedarik zinciri yönetimi sürdürmek son derece önemlidir. Bu ihtiyaçtan doğan bir kavram olan Dördüncü Taraf Lojistik (4PL), lojistik sürecini de kapsayan tedarik yönetimi konularının uzun vadede etkili, verimli entegre çözümlerle yönetilmesini sağlayan etkili bir çözümdür. Konuyu çeşitli yönleriyle sizler için derledik.
1PL, 2PL, 3PL, 4PL Arasındaki Farklar
Tedarik zinciri 1PL modelinde, imalatçı (üretici) ürünleri kendi bünyesinde üretir ve lojistiğin bir kısmını ya da tamamını kendi bünyesinde gerçekleştirir. 2PL modelinde, 1PL’den farklı olarak, distribütör (dağıtımcı) söz konusudur, dağıtımcı üretilen malları tedarik eder ve lojistiğin bir kısmını/tamamını kendi bünyesinde gerçekleştirir. Bu noktada 2PL modelinde taşıma araçlarının sahibi olan varlık sahibi bir taşıyıcıdır, başka bir deyişle dağıtım devreye girer. Örneğin taşımacılık gemilerine sahip olan, kiralayan veya kiraya veren nakliye hatları; taşımacılık uçaklarına sahip olan, kiralayan veya kiraya veren havayolları; kamyon şirketlerine ya da filolara sahip olanlar veya kamyonlarını kiralayan veya kiraya veren taşıyıcılar vardır.
1970’lerde ortaya çıkan 3PL modelinde, lojistik hizmet sağlayıcısı, dağıtımcılar ve üreticiler adına tüm lojistik süreçleri gerçekleştirir. Bir 3PL sağlayıcısı, tüketiciye ulaştırılacak ürünleri olağan iş akışı içinde yalnızca teslim alan, tutan veya başka bir şekilde taşıyan, ancak ürünün mülkiyetini almayan bir şirkettir. Tercihen bu hizmetler birçok hizmeti (kargo taşımacılığı, depolama, çapraz yerleştirme, envanter yönetimi, toplama ve paketleme, kit oluşturma, hafif montaj, paketleme, etiketleme ve nakliye ile diğer katma değerli hizmetler) sunan sağlayıcı tarafından bir araya getirilir. 3PL sağlayıcı yalnızca lojistiğe odaklanırken, gelişmiş bir 4PL sağlayıcı bundan farklı olarak türünün tedarik zinciri boyunca tam görünürlük sağlamasına odaklanır. Bir başka deyişle bir 4PL kuruluşu, müşteri ile birden fazla lojistik hizmet sağlayıcısı arasında standartlaşmayı da beraberinde getirecek şekilde “tek bir arayüz” olarak müşteri tedarik zincirinin tüm yönlerinin yönetilmesini sağlar.
4PL sağlayıcı, Tedarik Zinciri Yönetimi Profesyonelleri Konseyi tarafından belirlenen tanımlamalara dayanarak, birincil müşteriler ve diğer lojistik şirketleri arasında ortak girişim veya uzun vadeli sözleşme olarak kurulan ayrı bir varlık, olarak tanımlanabilir. Modeller işletme ihtiyaçlarına göre ve işletmenin ana işlerine odaklanabilmesinde ne kadar derin dış kaynağa ihtiyaç duyduğuna göre değişkenlik gösterebilecek karma bir model oluşturulabilir ve birden çok alternatifin bir arada kullanımı sağlanabilir.
Dördüncü Taraf Lojistik (4PL) Nedir?
Dördüncü Taraf Lojistik kavramı, İngilizce “Fourt Part Logistic” ifadesinin kısaltılması olan 4PL olarak anılır. Dördüncü taraf lojistik, tedarik zincirinde bir yöntem ya da bir strateji olarak, tedarik zinciri operasyonların bağımsız bir hizmet sağlayıcısı tarafından yürütülmesidir. Bu alanda uzman işletmeler, müşterilerinin ihtiyaçlarını analiz eder, stratejik planlar oluşturur ve entegre çözümler geliştirir. Bir başka deyişle, bir organizasyonun tedarik zinciri süreçlerini, planlamak, yönetmek ve optimize etmek üzere dışarıdan gelen bağımsız bir firma veya danışmanın organize etmesidir. Bir 4PL sağlayıcısı, kapsamlı bir tedarik zinciri yönetimi çözümü sunmak için kendi kuruluşunun kaynaklarını ve teknolojisini tamamlayıcı hizmet sağlayıcılarınınkilerle bir araya getiren ve yöneten bir tedarik zinciri ara grubu olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla tedarik zincirinde bir aktördür. 4PL sağlayıcıları genellikle varlık dışı hizmet sağlayıcı veya Lider Lojistik Sağlayıcı (Lead Logistic Provider – LLP) olarak adlandırılır. Tedarik zincirindeki rolleri kapsamlıdır, tüm tedarik zincirini yönetmek için daha geniş bir kapsam yaratır ve bu da standartlaşmayı beraberinde getirir.
Tedarik Zincirinde 4PL Modelinin Avantajları
Büyük ve karmaşık tedarik zincirlerine sahip organizasyonlar için çok sayıda avantajlar sunan 4PL modeli, tedarik zinciri akışını iyileştirir. Bu hizmet, müşterilerin rekabetçi avantaj elde etmelerine, maliyetleri azaltmalarına ve tedarik zinciri süreçlerini daha iyi bir şekilde yönetmelerine yardımcı olabilir. Bu nedenle, organizasyonların tedarik zinciri stratejilerini daha da geliştirmelerine ve iyileştirmeler yapmalarına katkı sağlar.
4PL lojistik sağlayıcı, aynı zamanda bir tedarik zinciri ortağıdır. Dış nakliye ve lojistik süreçlerinde uçtan uca değer zinciri boyunca tüm sevkiyatların planlamasını ve yürütülmesini tüm ayrıntılarıyla sağlayarak profesyonel destek sağlamaya yarar. Belirli bir tedarik zincirinde yer alan çok sayıda işletme, lojistik sistemlerini bu zincirdeki diğer firmalardan bağımsız halde ayrı ayrı yönettiğinde ortaya farklı standartlar çıkar bu durum tüm zincir boyunca farklı standartlarda iş akışı anlamına gelir. Entegre lojistik bu farklardan doğan problemi çözme hedefiyle stratejilendirilir.
Entegre lojistik, müşterileri, tedarikçileri ve üreticileri de kapsayacak şekilde genişletilen 4PL modeli, tedarik zinciri performansının sürekli izlenmesi, ölçümlenmesi ve raporlar üzerinden organizasyonun tedarik zinciri stratejilerinin optimize edilmesini sağlar. Bu nedenle 4PL lojistik sağlayıcıları, entegre çözümlerle, fonksiyonel ve esnek bir yönetimle lojistik gibi özellikle kriz dönemlerinde ön plana çıkan önemli bir operasyon sürecinin profesyonel olarak yönetilmesi anlamına gelir.
4PL modelinde, uçtan uca süreçleri dijitalleştirmek ve çeşitli veri odaklı lojistik ekosistemleri geliştirmek üzere, odağında teknoloji çözümleri vardır. Bu sayede tedarik zincirinin akışında büyük ölçüde kolaylık sağlamak mümkün olur. Tedarik zinciri boyunca yönetilen tüm taşımacılık faaliyetleri için tek temas ve erişim noktası olduğundan optimizasyon sağlamak kolaylaşır, lojistik operasyonların akışı basitleştir. Tek bir platformda uçtan uca görünürlük ve veri erişimi sağlamak mümkün olduğu için daha iyi koruma sağlayan tek bağlantılı platform aracılığıyla risk güvencesi minimuma indirgenir. Artan işbirliği ve entegrasyon seviyeleri sayesinde tedarik zincirinde çok önemli bir konu olan çevik planlama ve yürütme sağlanır. Bu da günümüzde günden güne karmaşıklaşan lojistik ortamları için büyük avantaj yaratır.
Stratejik yönetim ve planlama ile kuruluş ihtiyaçları özelinde stratejilendirilen 4 PL modeli, tedbirlerin alınmasını ve yönetilmesini sağladığı için kriz iletişiminde proaktif bir destek sunar. 4PL sağlayıcıları, müşterinin tedarik zinciri operasyonlarını yönetmek için gerekli tüm önlemleri alır. Bu, malzeme tedariki, üretim, depolama, taşıma, envanter yönetimi ve dağıtım gibi süreçleri içerir. 4PL firmaları, bağımsız olduklarından, müşterilerin çıkarlarını koruma sorumluluğuyla daha objektif ve verimli kararlar alır. Veri analitiği, otomasyon ve diğer teknolojileri kullanarak tedarik zinciri süreçlerini izler ve iyileştirir. Bu sayede daha iyi verimlilik ve görünürlük elde edilir.
4PL Modeli ve Müşteri Memnuniyeti
Tedarik zinciri modellerinden hangisinin belirli bir işletme için daha uygun olacağı, o işletmenin ihtiyaçlarına uygun olarak, işletme özelinde düşünülmelidir. Bu nedenle tedarik zinciri modeli bir yöntem olmasının yanı sıra aynı zamanda bir strateji olarak değerlendirilmelidir. Bir 4PL sağlayıcı, geleneksel olarak dış kaynaklı tedarik zinciri hizmetlerini, lojistik verimliliğini artırmaya yönelik özelleştirilmiş stratejiler, araçlar ve teknolojilerden oluşan bir sistemle çalışarak müşterilerin daha sorunsuz ve daha uygun maliyetle verimli bir sevkiyat döngüsü yaşamasını sağlar. Bu nedenle müşteri memnuniyetini sağlamada ve sürdürmede önemli bir rolü vardır.
En uygun tedarikçileri seçmek ve onlarla etkili ilişkiler kurmak gibi bir avantaj yaratarak tedarikçi iletişimini iyileştirir. Bu, müşterinin iyi ilişkilerini yönetmesi ve malzeme tedariki konusundaki maliyetlerini düşürmesi anlamında olumlu katkılar anlamına gelir.
Araştırma şirketi Gartner’a göre, 4PL hizmet sağlayıcıları, risk ve aksaklıklarla dolu günümüz karmaşık lojistik ortamında, kendine giderek daha sağlam bir yer ediniyor. 4PL’nin tedarik zincirindeki rolü sadece lojistikle kısıtlı değil, aynı zamanda tedarik zinciri planlama, envanter yönetimi, talep yönetimi ve tedarik yönetimi yetenekleri de içeriyor. Bu anlamda bütünsel bir tedarik zinciri yönetimi sağlayan 4PL evrimleştikçe 5PL modeline dönüşüyor. Küresel gündemin iklim krizi ve ilişkili konular olmasından hareketle, 5PL’nin temel odağı tasarruf sağlamak ve minimum maliyet ya da karbon ile mümkün olan en iyi çözümü güvence altına almaktır. Buna bağlı olarak 5PL modeli, fırsatlar yaratmak amacıyla B2B işbirliğine ve daha yüksek derecede kaynak kullanımına dayanır. Bu sayede esas olan daha az maliyet ve daha az karbon salımıdır. Anlaşılan o ki, küresel gündeme bağlı olarak 5PL modelinin gelişimini ve önümüzdeki yıllarda bu gelişmelerin çok daha üstüne çıkacak yeni modelleri de göreceğiz.
Kaynaklar:
Beckett M., Should You Jump Aboard the 4PL Train?, Gartner Supply Chain Blog,
https://blogs.gartner.com/power-of-the-profession-blog/should-you-jump-aboard-the-4pl-train/?_sm_au_=iHVnN3VDM6FfnHqMRCvvjKs1QKCsc Erişim Tarihi: 28. 09. 2023